İçeriğe geç

Sonraki imkânsızlık nedir ?

Sonraki İmkânsızlık” Nedir?

Tanım ve Hukuki Çerçeve

Sonraki imkânsızlık, bir sözleşme kurulduktan sonra, edimin yani borçlunun üstlendiği yükümlülüğün sözleşme kurulmasından sonra, borçlunun kontrolü dışında bir nedenle ifasının imkânsız hâle gelmesi durumudur. Bu durumda borç ilişkisinin devam edip etmeyeceği, edimin niteliği, imkânsızlığın kaynağı ve borçlunun sorumluluğu gibi unsurlara bağlıdır. Türk hukukunda özellikle Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 136 hükmü bu durumu düzenlemektedir. :contentReference[oaicite:1]{index=1}

Tarihsel Arka Plan

Bu kavramın kökleri, Roma hukukundaki “impossibilium nulla obligatio” (imkânsız şey için borç yoktur) ilkesine kadar uzanır. :contentReference[oaicite:2]{index=2} Roma hukukunda borçlunun edimi ifa edememesi durumunda sözleşmeden doğan borcun ortadan kalkabileceği düşünülmüştür.

Osmanlı ve erken Türk borçlar hukuku döneminde benzer şekilde ifanın önündeki engellerin borç ilişkisinde sona erdirici etkisi tanınmıştır ancak modern anlamda “sonraki imkânsızlık” ayrımı ve sistematik düzenlemesi yalnızca TBK ile netleşmiştir. TBK m. 136, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle edimin imkânsızlaşması hâlinde borcun sona ereceğini hükme bağlamaktadır. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Koşulları ve Unsurları

Sonraki imkânsızlığın varlığından söz edebilmek için birden çok şart birlikte gerçekleşmelidir:

– Geçerli bir borç ilişkisinin (sözleşmenin) varlığı. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

– Sözleşme kurulduktan sonra, edimin ifası yönünden bir engelin ortaya çıkması. Bu engel, borçlu dışındaki nedenlerden kaynaklanmalı ve edim borçlu için kesin olarak ya da sürekli bir biçimde yerine getirilemez hâle gelmelidir. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

– Borçlunun sorumlu olmaması. Yani imkânsızlık, borçlunun kusurundan veya sözleşmede üstlendiği riskten kaynaklanmamalıdır. TBK m. 136’da bu husus açıkça belirtilmiştir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

– İfa edilen edimin niteliği: edim aynen ifa edilmesi gereken özgün bir edim olmalıdır; yerine başka bir edim getirilebilmesi mümkün değil ise veya edim özünde bölünemez nitelikteyse, imkânsızlık durumu daha net şekilde uygulanabilir. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Ayrıca, kısmi sonraki imkânsızlık (edimin yalnızca bir kısmının imkânsız hâle gelmesi) konusunda da TBK m. 137 ile düzenleme vardır. [1]

Sonuçları ve Günümüzdeki Akademik Tartışmalar

Bu durumda, borçlunun sorumlu olmadığı bir sonraki imkânsızlık hâlinde edimin ifası artık mümkün olmadığından, borç ilişkisinin sona erdiği kabul edilmektedir. TBK m. 136 f. 1’e göre: “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.” :contentReference[oaicite:9]{index=9}

Ancak burada pratikte birtakım karmaşık hususlar ortaya çıkar. Akademik tartışmalar arasında şu başlıklar öne çıkar:

– İmkânsızlık ne ölçüde “öngörülemez” veya “kaçınılmaz” olmalıdır? Özellikle küresel krizler, pandemi gibi durumların imkânsızlık sebebi olup olmayacağı tartışılıyor.

– “Geçici imkânsızlık” ile “kesin ve sürekli imkânsızlık” arasındaki sınır nedir? Eğer edim ileride mümkün hâle gelirse sonuç aynı mıdır?

– Kısmi imkânsızlık durumunda alacaklının rızası alınıp alınmadığı, karşı edimin bölünebilirliği gibi unsurların etkisi büyüktür. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

– Borçlunun bildirim yükümlülüğü: İmkânsızlığın ortaya çıktığını öğrendiği anda alacaklıya bildirimde bulunup bulunmaması gerektiği ve bu yükümlülüğün sınırları hâlâ tartışılmaktadır. :contentReference[oaicite:11]{index=11}

– Hizmet sözleşmeleri, sürekli edimli sözleşmeler gibi modern sözleşme biçimlerinde bu kavramın nasıl uygulanacağı. Özellikle dijital hizmetlerde “ifa imkânsızlığı” mı yoksa “aşırı ifa güçlüğü” mü söz konusu, bunun ayrımı kaçınılmazdır.

Değerlendirme ve Sonuç

Sonraki imkânsızlık kavramı, sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde, edimin ifasının borçlu dışı, kontrol edilemeyen bir nedenle gerçekleşememesi hâlinde – borçlunun sorumluluğu bulunmuyorsa – ilişkilerin “normale dönmeyecek şekilde” sona ermesini sağlayan bir hukuki mekanizmadır. Sözleşme yaparken tarafların bu riskleri göz önünde bulundurmaları ve sözleşmeye imkânsızlık durumuna dair hüküm koymaları pratik olarak önemlidir. Günümüz koşullarında ekonomik dalgalanmaların, hizmet alanlarının hızla değişmesinin yargı ve doktrin tarafından nasıl değerlendirileceği yakından izlenmektedir.

Sonraki imkânsızlık konusu, borçlar hukuku açısından klasik bir yapı taşı olmakla birlikte, modern sözleşme dünyasında da güncelliğini koruyan ve tartışma sınırları halen genişleyen bir alandır.

Sources:

[1]: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2848253?utm_source=chatgpt.com “Subsequent Partial Impossibility of Performance when the Obligator is …”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort Megapari
Sitemap
elexbett.net