Bilimadamı Nasıl Olunur? Bir Genç Yetişkinin Hikayesi
Herkesin hayatında dönüm noktaları vardır. Bazı insanlar bu anları büyük bir zaferle yaşar, bazıları ise tam tersi, hayal kırıklıklarıyla. Benim hayatımda bir dönüm noktası, aslında bir soru ile başladı: Bilimadamı nasıl olunur?
Hayal Kurmak ve İlk Adımlar
Bütün bu hikaye, Kayseri’deki eski mahallemizin arka sokağında başladı. O zamanlar küçük bir çocuktum, gözlerimde belki de biraz fazlaca parlaklık vardı. Herkesin çok ciddi şekilde odaklandığı şeyler vardı; kimisi ders çalışıyordu, kimisi okulun bahçesinde top peşinden koşuyordu. Ama ben, mahallemizdeki terkedilmiş eski evin arka tarafındaki bahçede, toprakları karıştırarak minik deneyler yapıyordum. Çok basit şeylerdi aslında, örneğin bir çiçeği suyla besleyip nasıl büyüdüğünü gözlemlemek, ya da havadaki nemi ölçmeye çalışmak gibi.
Bir gün, annem bahçeye geldi ve benim küçük elimi su dolu bir kaba daldırdığımı gördü. “Ne yapıyorsun?” dedi, o zaman, birdenbire, bir düşünce aklımda belirdi. “Bilmiyorum ama belki bir şey keşfederim,” dedim. Bu cümle, bana, o yaştaki naifliğimle bile bir şeylerin peşinden gitmeye karar verdiğimi hissettirdi.
O günden sonra, her akşam odama kapanıp araştırmalar yapmaya başladım. İnternette gördüğüm her küçük bilgi parçası, bana yeni bir kapı açıyordu. Bilim, o zamanlar, bana sadece kitaplardan öğrenilecek bir şey gibi geliyordu. Ama her geçen gün, bu dünyaya daha fazla adım atmak, daha fazlasını keşfetmek istiyordum. Hayal kurmak kolaydı ama işin içine girince aslında her şeyin ne kadar karmaşık olduğunu anlamaya başladım. Yavaş yavaş, bilimadamı olmanın sadece kitap okuma ya da deney yapma işinden çok daha fazlası olduğunu fark ettim.
Hayal Kırıklığı ve İlk Gerçekleşmeyen Deney
Bir gün, uzun zamandır yapmak istediğim bir deneyi gerçekleştirmek için malzemeleri topladım. Kafamda bir proje vardı: Mikropların nasıl çoğaldığını gözlemlemek istiyordum. Evdeki eski cam kavanozları, mikroskobu ve bazı kimyasalları bulup odaya yerleştirdim. Ancak, her şey tam olarak planladığım gibi gitmedi. Kavanozların içinde hiçbir şey olmadı. Mikroskobun altındaki görüntü, bana hiçbir şey anlatmıyordu. Uzun saatler boyunca, her şeyin doğru olup olmadığını kontrol ettim, fakat sonuç yoktu. O an, ilk kez bilim yolunda bir hayal kırıklığına uğradım. “Belki ben doğru bir bilimadamı olamayacağım,” diye düşündüm. O kadar çok uğraşıp emek verdim ama sonunda hiçbir şey bulamadım.
Bir an için karamsarlığa kapıldım, ama bir ses içimde “Bunu bırakma,” dedi. O an, bir bilimadamının olmanın sadece başarılarla değil, başarısızlıklarla da şekillendiğini fark ettim. Deneylerde başarısız olmak, insanı pes ettiriyor gibi görünse de aslında doğru yolu bulmada bir adımdı. Her yanlış deneme, doğruyu bulmaya biraz daha yaklaştırıyordu. Belki de bu, bilim adamı olmanın en önemli yanlarından biriydi. Başarı, her zaman anında gelmezdi; bazen yıllar alır, bazen de başarısızlıkların ortasında yer alır.
Umut ve Karar Verme
Bir süre sonra, üniversiteyi kazanıp Kayseri’den uzaklaşıp büyük şehre, İstanbul’a gitmeye karar verdim. Burada, bilimle ilgili teoriler öğrenmeye, araştırma projelerinde yer almaya başladım. Ama yine de, ilk zamanlar, o ilk hayal kırıklığımı hala içimde taşıyordum. Bilimadamı olmanın, sadece bilgiye ulaşmak olmadığını, aynı zamanda yeni şeyler bulma kararlılığına da sahip olmayı gerektirdiğini anlamıştım.
Bir gün, İstanbul’daki laboratuvarımda, çok basit bir deney sırasında, o yıllarca hayalini kurduğum bir şeyi keşfettim. Gerçekten bir şeyin, daha önce kimsenin görmediği bir şekilde davrandığını fark ettim. O an, sadece bir şey keşfetmek değil, aynı zamanda o keşfi elde etmenin ne kadar değerli olduğunu hissettim. “İşte bilimadamı olmanın ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum,” dedim.
Sonuç: Bilimadamı Olmak, Bir Yolculuk
Bilimadamı olmak, aslında bir noktada durduğunuz yer değil, başladığınız yoldur. Benim için, Kayseri’nin arka sokaklarında başlayan bu yolculuk, her geçen gün farklı bir anlam kazanıyor. Bilimadamı olmanın sırrı, sadece teorileri bilmek değil; aynı zamanda hayal kırıklıkları, başarısızlıklar ve umutlarla dolu bir yolculuğa çıkmaktır. Bilim, bir noktada sadece bilgi değil, insanın kendisini bulduğu bir alan haline gelir.
Bugün, belki hala çok genç ve deneyim açısından yolun başında sayılırım, ama biliyorum ki her keşif, her yanlış deney ve her umut, beni daha iyi bir bilimadamı yapacak. Yani, bilimadamı nasıl olunur sorusunun cevabı basit değil; ama bu yolculuk, kesinlikle bunun değerini gösteriyor.